Defacto'nun "gün ışığında renk ve şekil değiştiren tshirt" reklamını gördünüz mü bilmiyorum ama önce bu konuyu farklı bir açıdan ele almak istiyorum. Şu sıralar teknoloji öyle gelişti ki gördüğümüz her şeye şaşırır olduk. Bu şaşkınlığı artık günlük hayatta bir espri haline getirdik. Hani laf arasında şakasına deriz ya, adamlar elektrikle çalışan araba, şarjı bitmeyen telefon yapmış falan diye, bu yazıya da böylesi bir espriyle başlayasım geldi. Yoksa biz ne renk değiştiren tshirtler, şekil değiştiren havlular, içine konulan içeceğin ısısıyla şekil alan bardaklar gördük...
Genel olarak Defacto'nun reklamlarını ve prensibini pek sevmem, onaylamam...
Hatırlarsanız Defacto markası piyasaya ilk sürüldüğünde Akdenizli olmakla övünen, Amerika'ya şiddetle karşı, hatta ona ait her şeyden nefret eden, "blue jean" yani her gün giydiğimiz kot pantalon düşmanı bir marka olarak öne çıkmıştı. Bu anlayış çerçevesinde önce çok dikkat çeken, herkesi "gerçekten de biz Amerika'nın kuklası mı olduk?" dedirten "Jean, Amerika'nın şalvarıdır! Amerika'nın sözümona rahatlığına karşı Defacto!" reklamını çıkardılar. Şalvarı niye aşağıladıklarını hiç anlayamadım. Sonrasında ise bir Amerikalı'nın kot pantalonunu düşürüp onu düelloda rezil eden Türk kovboyunun reklamını yaptılar. Bundan sonraki reklam ise daha bile çelişkili! Çünkü reklamda Amerikalı güzel Paris Hilton oynuyor. Dikkat ederseniz tüm bu reklamlarda tek bir ortak özellik göze çarpıyor: Amerikan temalarından faydalanıp, onlar üzerinden ilgi çekip Amerika'yı kötülemek...
Yanlış anlaşılmasın, Amerikan hayranı falan değilim ama bir markanın böyle bir ülkeye duyulan nefret üzerinden, alışageldiğimiz "Amerika'nın oyunları bunlar" gibi deyişler üzerinden prim yapmaya çalışmasını bir türlü hazmedemedim. Evet, biz de Akdenizli, ya da Türk olmaktan, bu topraklarda doğmuş olmaktan gurur duyuyoruz ama o günden beri Defacto'ya istemsiz bir önyargı ile yaklaşıyorum.
Defacto "Jean Amerika'nın şalvarıdır"reklamı
Defacto Kovboy Reklamı
Amaa, Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerek ki, oldukça güzel kurgulanmış, esprili bir reklam yapmışlar.
Buyurun bakalım...
Bir reklamcılık dehası olarak öne çıkmasa da, Defacto'nun bu son reklamının kalitesi beni şaşırttı. Özetle, reklam bir kadının arkadaşının, sevgilisini başka bir kızla gördüğünü söylemesi ile başlıyor. Fakat kız, adamın arkadaşının iddia ettiği üzere "kuru kafa"lı tshirt giymediğini görünce seviniyor. Kadının yanıldığını; adamın onu aldatmadığını düşünüyor ve rahatlıyor. Ancak dışarı çıktıklarında tshirt birden bire değişiveriyor ve üstündeki figür kuru kafa oluyor. Bunun sonucunda kızdan dayağı yiyen adam şaşkın şaşkın etrafına bakınıyor.
Reklamın senaryosu oldukça güzel kurgulanmış ve esprili. Ancak reklam boyunca dikkatimi çeken, tshirte hiçbir zaman yakın çekim yapmamış olmaları... Adam restorana girdiğinde tshirtün üstündekinin sakallı bir adam figürüne benzediğini görüyoruz ama detayları bilemiyoruz. Üstelik siyah-beyaz bir tshirt olduğundan, belirgin bir renk değişimi de yok. Dışarı çıktıklarında ise adam yana dönük duruyor ve tshirt tam olarak görünmüyor bile. Bu da yetmezmiş gibi alttan da yan etkileri olan bir ilaç reklamındaki gibi uyarı alt yazıları geçiyor. Eğer bu altyazıları siz de benim gibi dikkatle okursanız göreceksiniz ki bu özellik yalnızca 14 yıkama boyunca geçerliymiş! Bu da tshirtün kalitesine çok güvenmediklerini, onun eksikliğini iyi kurgulanmış bir reklam ve 14.99'luk ucuz bir fiyatla kapatma ihtiyacı hissettiklerini düşünmeme neden oluyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder