22 Nisan 2015 Çarşamba

İyi Duvarlar

İyi Akşamlar

Yine ve yeniden yepyeni bir reklamla karşınızdayım! Belki günlük yaşamda çok dikkat etmiyoruz ama, duvarlar somut oldukları kadar, görünmez de olabilirler; korudukları kadar, ayırabilirler de... İşte Polisan, son reklamında bize iyi ve kötü duvarların farklarını anlatmış. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu reklamı ilk görüşümden itibaren çok etkilendim. Çok doğru bir noktaya parmak basmış; güzel bir jingle, etkileyici sözlerle eğlenceli olduğu kadar, duygusal da olan bir reklam filmine imza atmışlar. Buyrun bir de kendiniz bakın:

Günlük deyişlerimizde yer alan "duvar" sözcüğünün, "kapalı bir mekanı çevreleyen tuğlalar"dan daha farklı anlamları da olabileceği çoğu zaman aklımıza gelmiyor. Mecazi anlamda da duvarlar, aslında ne kadar önemli.
Reklamda da belirtildiği gibi:
"Güçlüdür duvarlar"
"Milyonları ayırabilirler"
"Görünmez olabilirler" Üzerlerinde fazla düşünüldüğünde felsefik nitelik kazanabilecek bu derin cümleler, duvarların kısıtlayıcı, engelleyici yani kötü yanlarını yansıtıyor. Duvarlar devletleri, aileleri, halkları korudukları kadar Berlin duvarı örneğinden gösterildiği üzere ayırıcı da olabilirler mesajı veriliyor. Bu tip duvarları aşmak, hatta yıkmak gerektiğini söylerken adeta isyankarlığı, anarşiyi öğütlüyor. Ama reklam bizi renkli görselleri, eğlenceli olduğu kadar akılda kalıcı jingle'ı "Canlandır beni Polisan, Polisaan!" ile öylesine etkiliyor ki, yalnızca izliyoruz, yüzümüzde bir gülümseme...
Görsellerin canlılığına dikkatinizi geçmek istiyorum. Bu noktada Polisan reklamları, diğer boya markalarınınkinden ayrışarak (isim vermek gerekirse, Jotun) gerçekten renklerin dolgunluğuna dikkat çekmeyi  başarıyor. Kötü duvar X İyi duvar çatışmasının arasına, tüm güzelliğiyle, sapsarı bir günbatımı karesi yerleştirilmiş. Güneşin sapsarı görüntüsü, sonraki karedeki sarı Polisan boya ile uyum içinde. Onu çevreleyen renkler ise bir o kadar hayat dolu. Derken, reklamın iyimser yarısını başlatacak olan cümle beliriyor ekranlarda: "Bir de iyi duvarlar var."
Vurgu duvarların hayatımızdaki olumlu anlamına geçtikçe, evini boyayan aile mutlu aile tabloları, duvarların nasıl bizi koruduğunu, ailemizin sıcaklığını yansıttığını, güvende hissetmemizi sağladığını bir kez daha hatırlatıyor bizlere. Son derece iyimser bir mesajla bitiyor reklam:
"Hayat verirsen onlara, yaşadığını hissettirirler sana..." Bu gerçekten de çok anlamlı bir düşünce. Önünüzde eskimiş, çürümüş, yıpranmış ya da yenilenmeye ihtiyacı ne varsa -bu gerek bir eşya olsun, gerek bir kişi, durum veya ilişki- onlara hayat verirseniz onlar da sizin hayatınızı güzelleştirirler. Karşınızdaki her ne ise, ona karşı surat asmaya başlamışsanız, ona bir şans daha verin ve onu yenilemeyi deneyin; pişman olmayacaksınız!

Şimdi siz bu yazıya öylesine rast gelmişseniz ve "Bir reklamdan bu kadar anlamı nasıl çıkarabilirsin, saçmalık bu!" diyorsanız, bence bir daha düşünün. Aslında nasıl baktığınıza bağlı olarak, herhangi bir şeyden istediğiniz çıkarımı yapabilirsiniz...

Gelelim bu reklamı neden bu kadar etkileyici bulduğuma:
Farkındaysanız son zamanlarda nitelikli bulduğumuz reklamlar genelde komedi unsurları içeren, bizi güldürmeyi başaranlar. Geri kalanları kalitesiz oluyor genellikle. Bizi böylesine düşündüren reklamlara ise pek az rastlıyoruz. 38 saniye gibi kısacık bir sürede bir fikir ortaya atan, adeta bir deneme gibi onun farklı yanlarına vurgu yapan, güldüren, düşündüren, eğlendiren ve duygulandıran bir video; hele tüm bunları yapan bir reklam yaratmak marifet ister. Tabi, bu sadece benim görüşüm. Bakalım bu reklam sizi de beni etkilediği kadar etkilemeyi başarabilecek mi?
Reklamda emeği geçenlerin ellerine sağlık.

Canlı, mutlu, hayat dolu, iyi duvarlarla çevrili günler dilerim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder