6 Mayıs 2015 Çarşamba

Yandex'e neler oluyor?

Tekrar Merhaba!

Yandex reklamlarını gördünüz mü bilmiyorum ama Yandex'in, Google'a alternatif bir arama motoru olarak ortaya çıktığı ilk reklamla yeni reklamlar arasında dağlar kadar fark var...

Eminim ki hepiniz "Ben ne bileyim Yaandex miyim? Yandexlesene!" sloganını hatırlıyorsunuzdur. Bu reklamın başarılı olmadığını düşünenleriniz olabilir ama ben bir detayı kaçırdığınız düşüncesindeyim... Eğer hala bu detayı fark etmediyseniz, bu konuda size kesinlikle hak veriyorum çünkü reklamları didik didik eden ben bile, bunu çok sonra anladım. Şimdi reklamı bir kez daha izleyin ve bu detayı yakalamaya çalışın:



Adam aradığını gazetelerde bulamayınca kanepede uzanan çocuğa soruyor. Bu çocukta bir gariplik olduğunu hepimiz içten içe seziyoruz ama ne olduğunu bir türlü bulamıyoruz. Sizi şu şekilde düşünmeye yönelteyim o zaman:
Bu çocuk neden moda katili gibi bir sürü rengi aynı anda giymiş? Giydiği renkleri düşününce gözünüze çarpan nedir?

Buyrun bir de şuna bakın:



Benzerliği fark ettiniz mi?
Üstelik, baştan ayağa bakarsanız renk sıralaması bile aynı. Nitekim, Yandex'in billboard reklamlarında hep bu çocuk yer almıştı. İşte bunu öğrendiğim günden beri bu Yandex reklamı en akıllıca bulduğum reklamlar arasında.  Çünkü, reklamlarda markaların rakiplerini kötülemesinin yıllardır yasak olduğu ve yeni serbest bırakıldığı ülkemizde, Yandex bu küçücük dokundurmasıyla Google'ı kötülemeyi, aşağılamayı başarmış. Şimdi aynı sloganı Google'ın söylediğini hayal edin: "Ben ne bileyim Yaandex miyim? Yandexlesene!" Google'ın, Yandex'e kıyasla daha az bilgi depoladığını, Yandex'in ondan daha "akıllı" olduğunu daha güzel nasıl anlatabilirlerdi ki?


Şimdi gelelim asıl konumuz olan Yandex'in güncel reklamlarına... İşte sorun burada başlıyor. Bu yazıyı uzundur yazmak istiyor fakat nasıl başlayacağımı bulamıyordum. Yandex'in bu ilk ve zekice reklamı ile yeni reklamları arasında ciddi bir kalite farkı olduğu düşüncesindeyim.

Görmediyseniz bu reklamlardan kısaca bahsedeyim: reklam serisinde Haydar Dümen, Asena, Eda Taşpınar gibi birtakım, bir zamanlar çok meşhur olmuş ama şimdileri o ününü geride bırakmış isimler, saçma senaryolar ve yapmacık oyunculuklarla bize aradığımız her şeyin Yandex'te olduğu izlenimini vermeye çalışıyor. Bu noktada Yandex'in yıllardır kullanmaya alışık olduğumuz Google'dan pek bir farkı yok. Yani bu alışkanlığımızı değiştirmek, yerini Yandex'le doldurmak gibi bir çaba gösterilmemiş... Ayrıca reklamlar hakkında konuşulacak fazla bir şey de yok çünkü fazla gerçekdışılar.

Gelin Eda Taşpınar reklamı ile başlayalım:

Bence bu reklam Eda Hanım için aşağılayıcı bile sayılabilir. Kendisine "ikoncan" denmesinden ve internette aranmaktan hoşnut olsa da sanki Eda Hanım'ın sadece güneşlenmekle meşgul olduğu, bütün gün yattığı gibi bir izlenim veriyor. Ayrıca, fazlasıyla yapmacık. Eda Taşpınar'ın şezlongda ve Yandex arama kutucuğunun üzerinde uzanırken görüntüleri ise düzgün fiziği ve güzel bacaklarını kullanarak izleyici çekmekten başka bir işe yaramıyor.


Şimdi ise sıra o ilginç Haydar Dümen reklamında:


Belki bu reklam Haydar Dümen için çok ilginç olmasa da, oldukça garip bir reklam. Fikir kimden çıkmış merak ediyorum. Öncelikle Haydar Bey için "psikiyatrist" demeleri ilginç. Bir kişi veya köpeğe eşi internette arama motoruna yazıp bulmadığımızı da eklemek istiyorum. Arkadaki fotoğraf dahil bu reklamla ilgili her türlü olay oldukça absürt. Köpeğin arama kutucuğu üstünde yürümesi ve köpek görüntüleri de köpekseverlerin ilgisini çekmek ve şirin gözükmek için. Seslendirenin sesi de düşük kaliteli bir eğlence programının sunucusu gibi çıkmış. Yaptığı vurgulara dikkat ederseniz, sesinin son hecede yükseldiğini duyacaksınız."Haydar Dümen her şeyi Yandex'te arıyor!" gibi...

Son olarak da Asena'lı reklam:


Diğer ikisini anlarım da, bu reklam gerçekten biraz zorlama olmuş. Son yıllarda televizyonda gittikçe daha seyrek görünen Asena, bu reklam anlaşmasını neden kabul etti, bilinmez. Bir kere Asena nerede "dansöz"lük yapıyor da, dolar takıyorlar? Diyelim ki taktılar, Asena oturup döviz kuruna bakar mı? Çok alakasız olmuş. Haydi baktığını varsayalım, "Dolar da benden oynak!" gibi bayat bir espri yapıp oynamaya başlaması kadar büyük saçmalık yok!
Fakat bu reklamlar hakkında benim en rahatsız olduğum nokta, büyük önyargılar içermesi...  Resmen reklam fikirleri bu temeller üzerine kurulmuş. Haydar Dümen'e açıkça çapkın, Asena'ya yalnızca dansöz, Eda Taşpınar'a da tüm gün yan gelip yatan bir "ikoncan" gözüyle bakılması, onları olmasa da, beni rahatsız etti.

İlk reklamın düşünülmüşlüğü ile bu reklamlardaki esprilerin bayatlığı arasında uçurum var gibi. Yorum size kalmış...

İyi akşamlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder